Başlıkta yer alan birden fazla evi olandan daha fazla vergi olmak mantıklı mı sorusuna insanların çoğu düşünmeden evet mantıklı diye cevap verir. Peki düşünürsek ne cevap veririz bir bakalım;
Öncelikle kulağa hoş gelen adeta damakta sosyal adalet tadı bırakan bu ekonomik yaklaşım farklı yönleriyle düşünüldüğünde biraz tat kaçırabilir. Çünkü nüfusu her yıl 1 milyona yakın artan bir ülkede sermaye sahibini korkutursanız piyasa da ihtiyaç sahibini korkutur. Her ülkede olduğu gibi ülkemizde de vergi bir külfet olarak görüldüğü için yatırımcılar vergi ile karşılaşacağı yatırım alanlarından kaçacaktır. Ülkemizde de sermaye sahiplerinin en cazip yatırım aracı gayrimenkul alımı ve bunun neticesinde kira getirisidir. Çünkü yatırımcı bir yandan yatırımı büyütürken bir yandan da kira yoluyla yatırımından düzenli gelir oluşturmayı hedeflemektedir. Eğer birden fazla evi olan yatırımcı vergi yükümlülüğü ile karşılaşırsa 2 yoldan birini seçer. Ya gayrimenkulü satıp parayı menkul değerlere yatırıp faiz getirisi elde ederek üretim ve istihdamdan uzaklaşmak ya da oluşan vergi yükümlülüğünü kira bedeli adı altında kiracıya yüklemek yolunu seçecektir.
Hali hazırda konutlarda kira bedeli yüzde %25 ile sınırlanmışken bir de üzerine ek vergi getirmek yatırımcıyı gayrimenkul yatırımından uzaklaştıracaktır. Peki nereye gidecek bu yatırımcılar? Hayal edildiği gibi ülke içinde mi dönecek yoksa şu sıralar artan yurt dışı gayrimenkul alımlarına mı ya da soğuk cüzdanda saklanan kripto paralara mı ?
Yatırımcı, enflasyonist bir ortamda gayrimenkulünü satıp da fabrika kurmayacaktır çünkü zaten yatırımcının amacı vergiden kaçınmak olacaktır. Eğer bu vergi düzenlemek ile amaç sosyal konut ihtiyacını gidermek ise yetkililer konuya sosyal bir devlet gibi yaklaşarak çözme yoluna gitmelidir. Örneğin TOKİ konut üretimi yapıp satıyor böyle bir yöntem yerine belki de TOKİ konut üretimi yapıp cüzi bedeller ile vatandaşa kiraya verme yoluna gidebilir. Zira ihtiyaç sahibini korumak için özel sektöre vergi yoluyla yapılan her müdahale yine zam olarak misliyle geri dönecektir. Tıpkı asgari ücrete yapılan zamların vatandaşa zam olarak bazen de çalışana işsizlik olarak geri döndüğü gibi.
Av. Fatih Karabulut
